31Ara
2014
24

Yeni Yıl Çikolata – Mandalina Parmak

 

Bir varmış bir yokmuş. Köyün birinde ben diyeyim elliye yetmiş sen de
altmışa seksen uzun mu uzun büyük mü büyük bir ağaç varmış. Buna Çocuk Ağacı derlermiş. Bu ağaçta küçük küçük ev-odalar o odalarda da çocuklar varmış. Çocuk Ağacı`nın az ötesinde küçüklü büyüklü kakao ağaçları bulunurmuş. Bu ağaçlar ancak dört senede bir meyve verirmiş.

Günlerden birgün Çocuk Ağacı’na bir bebek bırakılmış. Bu bebek mavi gözlü, pembe yanaklı ve mandalına parmaklıymış. Çocuk Ağacının sahibi Yaprak Ana bu bebeğe Mandalına Parmak adını vermiş.
Mandalına Parmak kuş şutüyle beslenip büyümeye başlamış. Böylece günler haftalar geçmiş ve bebek bir yaşına gelmiş. Mandalına Parmak’ın sürekli oynadığı bir oyun varmış. Elini önce yumruk yapar sonra açarmış. Ve parmaklarını birleştirirken hep gülümser mutlu olur açtığındaysa hüzünlenirmiş.
Yaprak Ana sık sık kakao ağaçlarına bakarak “yeni yıl gelmeden bir çikolata “yeni yıl gelmeden bir çikolata” der dururmuş. Çünkü “Çikolata” mutluluk demekmiş. Yaprak Ana hep bu sözü söyler mutluluğun sadece yeni yılda değil her zaman gelmesini istermiş.

Yaprak Ana yine birgün kakao ağaçlarına bakıp “bu sene kakao çekirdekleri olgunlaşacak mı acaba çikolata gelecek mi” diye kendi kendine düşünüp iç geçirirken o sırada bir erkek ve bir bayan yanına gelerek demiş ki:
-Merhaba ben Sevgi Ana bu da eşim Güven Baba, biz bir bebeği alıp büyütmek ona sevgi ve mutluluk vermek istiyoruz, bizim çoğumuz olsun istiyoruz. Acaba Çocuk Ağacı’nda bizimle gelmek isteyen biri var mı?

Yaprak Ana biraz düşündükten sonra demiş ki:
– Gelin, sizi bir bebeğe götüreceğim, onun yanında durun, eğer sizi sever ve gelmek isterse sizin çocuğunuz olabilir.
Mandalına Parmak ev-odasında oturmuş yine aynı oyunu oynuyormuş. Sevgi Ana ve Güven Baba Yaprak Ana’yla beraber Mandalına Parmak’ın yanına girmişler. Sevgi Ana sessizce Mandalına Parmak’a bakıyor gülümsüyormuş derken yanına giderek açılan parmaklarının arasına kendi parmağını koymuş. Mandalına Parmak elini kapatmış. Sevgi Ana gülümseyerek ona bakmaya devam ediyormuş. Mandalına Parmak başını kaldırıp Sevgi Ana’ya bakmış ve o da gülümsemiş. Sevgi Ana hemen ona sarılmış. Güven Baba da yanlarına gelmiş. Mandalına Parmak’ın elinden tutmuş. Ve parmaklarını birer birer öpmüş. Mandalına Parmak birden ayağa kalkmış.
Yaprak Ana olan biteni mutlulukla izliyormuş. Galiba yeni yıl gelmeden çikolata geldi diye geçirmiş içinden.
Mandalına Parmak Sevgi Ana ve Güven Baba’ya doğru yürüyüp ellerinden tutmuş. Beraber yürümeye başlamışlar. Yaprak Ana, Sevgi ailesine dönerek,
-Mandalına Parmak artık sizin çocuğunuzdur demiş.
Sevgi Ana ile Güven Baba, Mandalına Parmak’ın elinden tutup onu önce Çocuk Ağacı’nın diğer ev-odalarına götürmüş, hep birlikte diğer çocuklara hoşçakalın demişler. Yaprak Ana’yla da vedalaştıktan sonra Mandalına Parmak’la beraber evlerine gitmek üzere yola çıkmışlar.
Mandalına Parmak Sevgi Ana’nın ve Güven Baba’nın elini hiç bırakmıyormuş.
Az gitmişler uz gitmişler ve sonunda evlerine varmışlar. Ev iki katlı güzel bir evmiş. Bahçede de Zikzak adlı bir köpek varmış. Hava oldukça soğukmuş. Hemen eve girmişler. Evin kedisi Tiptip şöminenin önünde kıvrılmış yatıyormuş. Mandalına Parmak, heyecanlanmış, Tıptıp’ın yanına gitmiş, onu okşayıp sevmiş, Sevgi Ana,
– Sevdin mi Tiptip’i o da seni sevmiş bak, patısını uzatıyor sana demiş. Sonra Mandalına Parmak’ın elinden tutarak ona evi gezdirmiş ve teker teker eşyaları tanıtmış. Sıra Mandalına Parmak’ın odasına gelmiş. Demiş ki Sevgi Ana,
-İşte bu oda senin tatlı bebek, bu yatak da yerde duran tahtadan oyuncaklar da… Mandalına Parmak “gugugü” demiş alkış yapmış. Güven Baba da yanlarına gelmiş ve Mandalına Parmak’ın yamacına oturmuş. Mandalına Parmak Güven Baba’yla beraber tahta oyuncaklarla oynamaya başlamış. Güven Baba sağ elini göstermiş ve parmaklarına doğru eğilip onları tutarak,
Bu baş parmak yani ben, bu işaret parmağı yani Sevgi Ana, bu orta parmak yani sen, bu yüzük parmağı yani köpeğimiz Zikzak ve bu da serçe parmak yani kedimiz Tiptip, demiş.
Sonra parmaklarını yavaşça kapatmış. Mandalına Parmak da aynısını yapmış.
Güven Baba güzel bir melodiyle şöyle birşeyler mırıldanmış:
– Tu tür turuncu mandalına parmakları yerim,
ben bu mandalına parmakları yerim,
Tu tür turuncu mandalına parmakları yerim
ben bu mandalına parmakları yerim
Akşam olmuş. Fakat etraf kararmamış aksine aydınlanmış. Her tarafta binbir çeşit ışık varmış. Yıldızlar da sanki insanlara daha bir yaklaşmış. Hemen camdan dışarı bakmış Sevgi Ailesi, bu kutlamaya biz de katılalım haydi aydınlık bir akşam geçirelim demişler, hemen hazırlanıp dışarı çıkmışlar.
O da ne? Dışarıda bir sürü çocuk ellerinde yaldızlı kağıtlar ve içlerinde çeşit çeşit çikolata.
Herkese dağıtıyorlar ve çikolataları verirken şöyle söylüyorlarmış.
Çocuk Ağacı’ndan mutlu çikolatlar… Çocuk Ağacı’ndan mutlu çikolatalar…Çikolata öyle her yerde olmazmış. Ancak Çocuk Ağacı`na yakın yerde yetişen kakao ağaçları bazen Çocuk Ağacı`na hazırladığı çikolatalardan verir oradaki çocukları mutlu edermiş. Bu sefer de bir değil bin çikolatayı çocuklara götürüp vermiş kakao ağaçları. Onlar da büyük bir heyecanla bu çikolataları uzak şehirlerdeki insalara götürüp onlarla paylaşmak istemişler.
Sevgi Ailesi de çikolatalarını almış ve büyük bir keyifle onları yemeğe başlamış. Sevgi Ailesi çikolataları öyle güzel öyle güzel yiyiyormuş ki hep elleri yüzleri çikolata olmuş. Birbirlerini gösterip gülüşmeye başlamışlar.
Güven baba Mandalına Parmağın ağzına bir parça çikolata vermiş. Mandalına Parmak da bir parça çikolatasından koparıp Güven Baba`nın ağzına vermiş. Güven Baba yine başlamış:
Tu tür turuncu mandalına parmakları yerim,
ben bu mandalına parmakları yerim,
Tu tür turuncu mandalına parmakları yerim
ben bu mandalına parmakları yerim
Beraber harika bir akşam geçirmişler. Yaprak Ana da aslında orada çikolata dağıtıyormuş. Mandalına Parmak`ı görmüş. Ama yanlarına gitmeyip onları uzaktan izlemeyi tercih etmiş. Ve gördüğü mutlu tablo karşısında duygulanarak şöyle mırıldanmış:
Yeni yıldan önce bir çikolata
yeni yıl çikolata
yeni yıldan sonra bir çikolata daha
Mandalına Parmak`ın Sevgi Ana`ya ve Güven Baba`ya olan sevgisi günden güne büyümüş ve Mandalına Parmak çok mutlu bir çocuk olmuş. Güzel okullara gitmiş, yeni yeni şeyler öğrenmiş ve birgün hep yapmak istediği şeyi yapmış. Bulundukları şehre bir Çikolata Fabrikası kurmuş. Adına da Sevgi Güven Çikolata adını koymuş.
Çocuk Ağacı`nın yakınlarında bulunan kakao ağaçlarına gidiyor teker teker ve büyük bir keyifle kakao çekirdeklerini topluyor sonra da onları fabrikasına götürüp çikolata yapıyormuş.
Mandalına Parmak her fırsatta çocuklara çikolata dağıtıyor onları mutlu ediyormuş. Çocuklar da topladıkları çikolatalardan şehrin merkezine çok büyük bir Mandalına Parmak heykeli yapmışlar. Heykelin eline de mandalınalar koymuşlar.
Sanki Mutluluk mandalınadan çıkmış kocaman bir çikolata olmuş…
Bir çocuk yanlarına gelen Mandalına Parmak`a demiş ki;
YENİ YIL ÇİKOLATA
O günden sonra yeni yıl Çikolata yılı olmuş. Ve nedense yıl hiç bitmiyor başka bir yıl hiç gelmiyor Çikolata yılı hala devam ediyormuş. Mandalına Parmak da Sevgi Ailesi ile mutlu mesut yaşamaya devam etmiş.
Bu masal da burda bitmiş. Çikolata yağmurları yağmış ve bu masalı dinleyen herkes bu yağmurun altında çikolatalanmış.

Comments (24)

Reply